B.C. bana ilk başvurduğunda 43 yaşındaydı, 9 ve 11 yaşlarında özel okulda okuyan iki oğlu vardı, iletişim sektöründe üst düzey yöneticiydi, kendisi çok iyi kazanmasına rağmen eşi uzun süredir işsizlik sıkıntısı yaşıyordu. Annesi de aynı evde kalıyordu ve 6 ay önce kanser teşhisi konulmuştu, farkında değildi ama uzun süredir uyku sorunu vardı, kilo alıp veriyordu, zaman zaman terlemeler ve baş dönmeleri oluyordu, bazı günler parmağını kıpırdatacak hali yoktu. Önce kendince günlük stres, iş baskısı, belki de menopoz başlangıcıdır diye kadın doktoruna başvurur, hormonların normal çalıştığını öğrenir ve iç hastalıklarına kan tahlili ve check-up için yönlendirilir, yine her şey temiz çıkar ve bir psikiyatriste yönlendirilir, uzman antidepresan tedavisine başlamak ister, ilaç alma korkusu olduğundan hiç başlamaz, sonunda bir gün iş yerinde bayılıp düşünce ve acilde yine “stres” dışında hiçbir teşhis konulamayınca yıllar önce bizimle sigarayı bıraktığını hatırlar ve benden destek ister..
İlk görüşme: İlk görüşmemizde B.C.’nin burnout sendromu yaşadığını anladım. Burnout bir hastalık tanısı olarak kabul edilmediği için depresyon, kronik ağrılar, hormon bozukluğu, bunama gibi tanılarla karşılanması olasıdır. Ancak burnout’un, yada tükenmişlik sendromu diyelim, en kritik farkı tamamen çevresel faktörlerden tetiklenmesidir. Her gün 10-13 saatlik yoğun ve baskı altında çalışan B.C. aylardır zorlanıyordu ama bunu ne kendisine ne bir başkasına itiraf edebiliyordu. Evde de ayrıca dinlenme ve rahatlama imkanı olmadığından hem fiziksel hem duygusal ağır bir yorgunluk yaşıyordu. Sonuç: Şu an B.C. kendisini gayet iyi ve güçlenmiş hissediyor.
Birlikte neler yaptık?
Daha fazla öğrenmek için ..ARA-SOR, GEL- GÖRÜŞELİM, YAZ-CEVAPLAYIM |