Korku ve Panik Atak

Korku ve Panik Atak - Uzm.Psk. İlknur Üstünuçar

Tanıştığımızda 42 yaşındaydı, ilk panik duygusunu yaşamadan önce hem ülkemizde hem yurtdışında saatlerce ve günlerce dağlara tırmana bilen, vücudunu çok iyi tanıyan ve sınırlarını bilen bir sporcumuzdu. Sonbaharda kendisi için orta derece zorlukta bir tırmanıştayken, ani bir baş dönmesi ve çarpıntı yaşar. Yemekten hemen sonra tırmanışa geçmesine bağlar ancak dinlenmesine rağmen, vücudunun sakinleşmediğini fark eder, inişe geçer, ilk karşılaştığı arabayı durdurur ve kendisini en yakın acile götürmesini rica eder. Bir sürü tetkik yapılır ancak hiçbir şey bulunamaz. Bu iki saatlik yaşantısını ”hayatımda ilk defa ölüm korkusu yaşadım” diye tarif eder. O 2 saatte tam olarak neler yaşadıklarını araştırınca, karnının üst bölgesinde büzüşme duygusu, boğazında düğümlenme, fazlasıyla hızlı bir nabız, sürekli tuvalete gitme hissi, vücudunla kendi arasında bir kopukluk, kontrol kaybı olarak tarif eder. Her şey o kadar yoğun ve şiddetlidir ki, ondan sonraki birkaç hafta boyunca farklı doktorlara muayeneye gider. “Organlarımın ne kadar sağlıklı olduğu dışında hiçbir şey öğrenemeyince size gelmem önerildi. Ben ama aslında neden buraya yönlendirildim çok iyi bilmiyorum ama birşey de atlamak istemiyorum” dedikten sonra. Antrenmanlarına devam edip edemediğini sordum. Önce orman yürüyüşlerini denemek istediğini ama çok korktuğunu, sonra aynı turu müzik dinleyerek denediğini yine aynı semptomların geldiğini ve geri döndüğünü anlatır. İşlek yol kenarları ve binaların olduğu sokak aralarından çıktığı an, birisi göğsünü sıkıyormuş gibi bir duyguyla başladığını tarif eder. “dayanmaya çalıştım, yürümeye devam ettim, ama kalbim ağzımda atmaya başladığında ölüyorum sandım.” Bu kadar başarılar elde etmiş, nerelere tırmanmış bu güçlü adamın bu kadar çaresiz karşımda oturması beni açıkça çok etkilemişti.

 

Birlikte neler yaptık?

Yaşadığı yoğun hissin panik ve korku semptomları olduğunu sakin sakin anlattım. Kimler, ne zaman, nasıl yaşarlar adım adım birlikte ele aldık ve birkaç şey denemesini isteyeceğimi ve bu korkunun nereden geldiğini birlikte araştıracağımız konusunda anlaştık. İlk seansımızdan rahatlamış çıktı çünkü artık yaşadığı “şeyin” bir adı vardı ve iyileşebileceğini öğrenmişti. Garipti olan, hayatı boyunca onun için en önemli olan şeyi yapamıyor hale gelmesiydi. Kendisinden yine kulaklıkla yürümesini ama müzik yerine ilgisini çeken bir tartışma, eğitim veya benzeri bir şey dinlemesini istedim. Benim için önemli olan insan sesi duymasıydı. Bir sonraki etapta yanına birisini davet etmesini istedim, birileriyle birlikte yürümek, belki biraz sohbet edebilmek ona iyi gelecekti, çünkü yaşadığı şey muhtemel “yalnızlık” korkusuydu. Ve bana eski tırmanışlarından fotoğraflar getirmesini rica ettim.

Evet tahmin ettiğim gibi, fotoğraflara bakmak nerdeyse aynı hisse kapılmasına sebep oluyordu, ilginç bir tartışma dinlemek onu bir süreliğini iyi oyalayabiliyordu ve en iyisi etrafında insanların olmasıydı.

Bazı insanlar dar ve küçük odalarda veya kalabalık meydanlarda korku yaşarlar ama bazıları de geniş alan, sessizlik ve yalnızlıkta..

Bu arada M.M. yine tırmanışlarına devam ediyor, çok keyif aldığı bir takımı var. Kimse onun gücüne yetişemediği için, tırmanışın farklı etaplarına farklı kişiler devam ediyor

 

Daha fazla öğrenmek için ..ARA-SOR, GEL-GÖRÜŞELİM, YAZ-CEVAPLAYIM